1) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Nedir?
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu temel belirtileri dikkatsizlik, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik olan, çocukluk ve ergenlik döneminde görülen ruhsal rahatsızlıklardan biridir. Nörogelişimsel bozukluk olarak da nitelendirebiliriz. Kişinin yaşamını akademik, sosyal, mesleki alanlarda olumsuz yönde etkiler ve uyum becerilerini bozar. Klinik tabloda 3 alttür şeklinde incelenir; dikkat eksikliğinin ön planda olduğu tür, aşırı hareketlilik veya dürtüselliğin ön planda olduğu tür ve her ikisinin de yoğun şekilde gözlemlendiği tür şeklinde. Bu şekilde sınıflandırmak mümkün. Özellikle klinik olarak incelenirken tanı kriterlerine ek olarak gözlem de önemlidir, anne-babanın gözlemi ve okuldaki öğretmenlerinin gözlemleriyle bütün olarak değerlendirmeye alınır.
2) Ülkemizde görülme sıklığı ve yaygınlığı nasıldır?
Dünya genelinde DEHB görülme oranı %7 civarında. Ülkemizde DEHB görülme oranı %5 ler civarında. Bu şekilde bakıldığında belki düşük bir oran olarak görülebilir, ancak rakamsal olarak baktığımızda 4 milyon kişiye denk geliyor, bu da azımsanmayacak bir rakam. Ülke genelinde en son yapılan bir araştırmada ise ikinci sınıf öğrencileri için bu oranın %13lere çıktığı saptanmıştır. Bu sonuca göre şunu söylemek mümkün tabi, önceki yıllara oranla ebeveynler ve toplum daha da bilinçlendiğinden DEHB belirtileri gösteren çocuk veya ergenlerin doktora başvurma sıklığı artmış olabilir. Erkek-kız oranını inceleyecek olursak eğer, DEHB erkeklerde kızlardan 2,5 kat daha fazla görülüyor. Bu durumun erkek çocuklarda dışa vuran davranış sorunları ve saldırgan tutumların daha fazla görülmesine bağlı olarak hekime daha sık başvurmaları olduğu yorumu yapılabilir. Kız çocukları erkek çocuklarına göre daha az saldırgan tutum gösteriyor ki kızlarda alt tür olarak en sık sadece dikkat eksikliği görülüyor.
3) Odaklanmakta her güçlük çeken veya aşırı hareketli çocuk için Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu vardır diyebilir miyiz?
Hayır elbetteki diyemeyiz. Günümüzde DEHB tanısı maalesef her “hareketli” çocuğa kolay bir etiket olarak konulmaya başlanmıştır, ancak biraz hareketli olan ya da dikkatini herhangi bir konuda toplamaya güçlük çeken her çocuk için dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu var asla denemez. Bu durumda incelenmesi gereken unsur, çocuğun aktivitelerinin yaşına ve bulunduğu ortama uygun olup olmadığıdır. Eğer uygun olmayan bir şekilde aşırı hareketliliğe veya dikkat dağınıklığına sahipse bu bozukluk çocuğun davranışlarında da bozulmaya yol açacaktır.
4) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun belirtileri ve bulguları nelerdir?
Bebeklik dönemlerinde (3-4 yaş) sürekli huysuz, zor olarak tanımlanan bebekler okul çağına geldiklerinde bunu sınıf ortamına taşıyıp derste sürekli gezinme, akademik başarıda düşüş veya disiplin problemleriyle kendilerini gösterirler. Hiperaktivitenin yüksek olduğu çocuklar dürtüseldirler, bu aşırı hareketleri keyfi ve amaçsızdır. Yemek yerken, ödev yaparken sık sık kalkıp gezinirler, kurallara bağlı davranışlara uyum sağlamakta güçlük çekerler ve tehlikeli işlere eğilimleri vardır. Sınıfta parmak kaldırarak konuşmayı zor öğrenirler, sürekli birilerinin sözünü keserek müdahale ederler. Sırayı takip etmede ve beklemede sorun yaşarlar. Bir düzeni veya kuralı olan oyunlara uyum sağlamakta zorluk çektiklerinden en sevdikleri oyunlar itişip kakıştıkları daha serbest ve bağımsız hareket edebildikleri atlayıp zıplayabildikleri oyunlardır. Dikkat eksikliği yaşıyor ise, en sık görülen zihnin dağınık olmasıdır. sürekli eşyalarını kaybedebilir, unutkan ve dağınıktırlar. Zihinsel çaba ve uğraş gösteren ödevlerden, yazılı sınavlardan, sunumlardan hoşlanmazlar. Eşyaları, masaları, çantaları, sınıfta sırasının üstü her daim karışık ve düzensizdir. Bir şeyle uğraşırken sürekli olarak başka bir konuya geçtiklerinden ilgileri devamlı kaybolur ve geri toparlamakta zorlanırlar. Kafaları sürekli meşgulmüş gibi görüntüleri vardır. Özellikle okul çağı çocukları için bu durum çocuğun öğretmenleri ve sınıf arkadaşları tarafından etikenlenmesine neden olursa, çocuk yetişkin döneminde alkol, madde kullanımı ve antisosyal kişilik örüntülerine yatkın olacaktır.
5) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun tedavisinde nasıl bir yol izlenir?
DEHB için günümüzde en çok kabul edilen tedavi türü ilaç tedavisiyle birlikte çocuk-aile ve öğretmenlerini kapsayacak şekilde dizayn edilen psikoterapi desteğidir. Burada terapistler olarak en sık karşılaştığımız durum ebeveynlerin ilaç desteğine karşı olması. Çocukta kullanılan ilaçların ileriki dönemlerde olumsuz durumları, yan etkileri oluşturabileceğini düşünüyorlar. Ancak yapılan araştırmalar psikoterapiyle birlikte ilaç desteği alan DEHB’li bireylerde bu rahatsızlığa bağlı madde/alkol kullanım risklerini azalttığı bulunmuştur.
6) Dikkat eksikliği hiperaktivite tanısı almış çocukların ve gençlerin ailelerinin dikkat etmesi gereken önemli unsurlar nelerdir?
1) DEHB sahip çocukların değişikliklere karşı uyum sağlamaları güç olduğundan çocuğun günlük rutini zorunlu olmadıkça değiştirilmemelidir, eğer bir değişiklik yapılacaksa veya farklık bir aktivite, bu durum çocuğa önceden anlatılmalıdır. Neyi, nerede, ne zaman yapacağını bilmesi gerekir.
2) dış uyaranlara karşı hassas olduklarından fazla kalabalık veya fazla uyaranın olduğu, çocuğun hareketliliğini arttıracak ve dikkatini dağıtacak ortamlardan kaçınılmalıdır.
3) aileler verdikleri disiplin kurallarında, sorumluluklarda, otoriteyi içeren konularda daha katı bir tavır sergilemeli ve çocuğun rahat davranmasına müsade edilmemelidir.
4) Ödül ceza sistemi uygulanması gerekir ancak cezalar olduğu kadar olumlu davranışlar karşısında ödüllendirilmeli ve olumlu davranışları vurgulanmalıdır. Örneğin olumlu davranışları karşısında küçük hediyeler, güzel sözlerle aşırıya kaçmadan desteklenebilir. Çünkü bu çocuklar sosyal çevreden fazlasıyla baskı gördükleri ve olumsuz tavırlarla karşılaştıklarından dolayı bu minik ödüller ona iyi hissettirecektir.
5) kesinlikle fiziksel, sözel ve psikolojik şiddetten kaçınılmalıdır. Eğer çocuğun davranışları aşırı uçlara gidiyorsa ve size çok rahatsızlık vermeye başladıysa ona arkanızı dönerek olumsuz davranışı bitene kadar görmezden gelebilirsiniz. Ona karşı kayıtsız kalmak daha etkili bir ceza olacaktır.
6) tehdit etmek DEHB olan çocuklarda hiçbir zaman işe yaramaz, bunun yerine yaptığı olumsuz davranış anında cezalandırılarak önü kesilmelidir. Ceza her zaman yapmasını istemediğiniz davranışa yönelik olmalıdır, örneğin ev eşyalarına zarar verdiği için 4 hafta tablette oyun oynamasını yasaklamak çocuğa sadece hayal kırıklığı ve aşırı baskı yaşatır. Bunun yerine zarar verdiği eşyaları harçlığını biriktirerek telafi etmesi istenebilir.
7) çok heyecanlanmışsa ve aşırı hareketlenme söz konusuysa hemen o an dikkati başka bir yere yönlendirilmelidir, örneğin bir görev verip yapması istenebilir.
8) sosyal çevresindeki kişilere karşı zarar verici vurma, ısırma, tükürme gibi davranışları varsa anında müdahale edilmelidir, böyle durumlarda onu başka bir yerde yalnız bırakıp sakinlemesini sağlamak yararlı olacaktır. Olay anında değil, çocuk sakinleştikten sonra yaptığı davranışın zararları üzerine konuşulup fark etmesi sağlanabilir. Olay anında konuşmak sadece çocuğun sinirini arttırır.
9) okul yaşamıyla ilgili sürekli ve ısrarcı sorular sormak onu daha da uzaklaştıracaktır, bunun yerine anlatmak istediği bir şey olup olmadığı sorulabilir. Konuşmak istiyorsa konuşur.
Özet olarak çocuğun veya gencin yaşamını daha anlamlı kılmak ve daha eğlenceli bir bakış açısıyla bakmasını sağlamak çok önemlidir. Hayata karşı sıkıntı değil memnuniyet hissetmelidir.
Uzman Klinik Psikolog & Aile Danışmanı Aylin KAŞKO
AYKA PSİKOLOJİ MERKEZİ
(Yazının her hakkı saklıdır, izinsiz kopyalanamaz.)
We use cookies to analyze website traffic and optimize your website experience. By accepting our use of cookies, your data will be aggregated with all other user data.