Ayka Psikoloji

0544 258 39 59

  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • UZMANLIK ALANLARIMIZ
  • Kliniğimiz
  • TV/SOSYAL MEDYA YAYINLARI
  • MAKALELER
  • More
    • Ana Sayfa
    • Hakkımızda
    • UZMANLIK ALANLARIMIZ
    • Kliniğimiz
    • TV/SOSYAL MEDYA YAYINLARI
    • MAKALELER

0544 258 39 59

Ayka Psikoloji
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • UZMANLIK ALANLARIMIZ
  • Kliniğimiz
  • TV/SOSYAL MEDYA YAYINLARI
  • MAKALELER

Depresyon Nedir?

depresyon nedir

Depresyon nedir?

Depresyon belirli bir grup semptom örüntüsüyle giden ve bazı zamanlarda döngüsel nitelik gösteren bir ruhsal rahatsızlıktır. Bireyin kendisi, çevresi ve geleceğiyle ilgili olumsuz düşüncelerinden kaynaklanır, buna “Bilişsel Üçlü” denir. Depresyon; düşünce, duygu ve motor aktivitelerin hepsinin deprese olduğu bütüncül bir hastalıktır. Depresyonda görülen en yaygın semptomlar çökkün duygudurum ve ilgi yitimi/zevk kaybıdır. Unipolar depresyonda duygudurum sadece depresyon ile seyrederken, major depresyonu olan kişilerde çoğu zaman ek tanılar bulunmaktadır; anksiyete bozukluğu, madde ve alkol kullanma bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluk. Bu kişilerde self medikasyon sıkça görülmektedir, buna bağlı madde ve alkol kullanımı artar. (ör. uyku bozukluğu için alkol alıp uykusunu getirmeye çalışma) Depresyondaki kişi keder ve umutsuzluk duygularını çok daha yoğun hisseder ve uzun solukludur. Daha önce ilgi duyulan aktivitelere karşı ilgi kaybı çok sık görülür, günlük rutini yerine getirmek zorlaşır. İşlevsellik azalır, iş, aile ve sosyal yaşamda bozulmalara sebep olur. İlerki safhalarda kişi yaşadığı yoğun umutsuzluk duygusu nedeniyle intihar ve ölüm düşünceleri üzerine yoğunlaşabilir.


Depresyonun belirtileri/bulgular nelerdir?

1. Çökkün duygudurum, neredeyse her gün, günün büyük bölümünde bulunur ve bu durumu ya kişinin kendisi bildirir (örn;üzüntülüdür, kendini boşlukta hisseder ya da umutsuzdur) ya da bu durum başkalarınca gözlenir (örn. Ağlamaklı görünür)(çocuk ve ergenlerde kolay kızan bir duygudurum olabilir)

2. Bütün ya da neredeyse bütün etkinliklere karşı ilgide belirgin azalma ya da bunlardan zevk almama durumu, neredeyse her gün, günün büyük bir bölümünde bulunur (öznel anlatımla ya da gözlemle belirlenir)

3. Kilo vermeye çalışmıyorken çok kilo verme ya da alma (bir ay içinde ağırlığının %5’inden daha çok olan bir değişiklik) ya da her gün yeme isteğinde azalma ya da artma.

4. neredeyse her gün, uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma.

5. Neredeyse her gün ajitasyon ya da yavaşlama (başkalarınca gözlenebilir)

6. Neredeyse her gün bitkinlik ya da enerji düşüklüğü

7. Neredeyse her gün, değersizlik ya da aşırı ya da uygun suçluluk duyguları (sanrısal olabilir)

8. Neredeyse her gün, düşünmekte ya da odaklanmakta güçlük çekme ya da kararsızlık yaşama (öznel anlatıma göre ya da başkalarınca gözlenir.)

9. Yineleyici ölüm düşünceleri (yalnızca ölüm korkusu değil), özel eylem tasarlamaksızın yineleyici kendini öldürme düşünceleri ya da kendini öldürme girişimi ya da kendini öldürmek üzere özel bir eylem tasarlama.


Depresyon yaşam boyu devam edebilir mi?

Biraz önce bahsettiğim gibi Unipolar depresyonda yani ek bir tanının bulunmadığı, sadece depresyon semptomlarının görüldüğü rahatsızlıkta yaşam boyu devam etme olasılığı düşüktür, ancak major depresyonu olan bireylerin 3te 1inde yaşam boyu depresyon devam ettiği görülüyor. Bu hastalarda ek tanılar da bulunuyor örneğin anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, madde veya alkol kullanım bozukluğu gibi. Yaşam boyu major depresyona sahip bireylerde erken çocukluk döneminde olumsuz yaşam olayları görülebilir, örneğin çocuklukta fiziksel ve cinsel kötüye kullanım; bunun sonucunda çok ciddi kronik depresyon ortaya çıkar. Suçluluk duygularıyla kişinin mücadele etmesi zordur çünkü, bu olaya ben mi sebep oldum, benim yüzümden oldu vs gibi. Yine çocukluk döneminde çocuğun ihmal edildiği durumlarda, örneğin; ebeveynlerin aşırı ilgilenmesi veya az ilgilenmesi gibi. Çocukluk döneminde yaşanan ebeveyn kayıplarında veya ayrılıklarda, örneğin; yetiştirme yurtlarında kaldıysa veya anne-babadan ayrı başka bir yerde büyüdüyse gibi. Bunların hepsi kronik depresyona neden olabilecek durumlardır.


Depresyon tedavisinde neler yapılabilir?

Depresyon’da Beck’in üzerinde durduğu olumsuz düşünceleri değerlendirmenin bir diğer yolu bunları olumlu düşüncelerle değiştirmeyi denemek ve etkilerini gözlemlemektir. Depresyonda olan bir hastanın kendisi, çevresi ve geleceğiyle ilgili yanlış inanışlarını değiştirebilirsek, sekonder belirtilerin de buna uygun olarak iyileşmesi beklenir. (Beck,1979) Bir klinisyenin depresyon tedavisini tam anlamıyla yürütebilmesi için öncelikli olarak depresyonun klinik tanımını çok iyi bilmesi, ayırıcı tanıyı iyi yapması ve gerekli görülüyorsa psikoterapinin farmakolojik tedavi ile desteklenmesidir. Depresyondaki kişiyi motive edebilmek için terapistin daha aktif bir rol üstlenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda önce hastanın davranışsal daha sonra bilişsel süreçleri ele alınır. Bu sayede depresyonun başlamasında veya devam etmesinde etken rol oynayan olumsuz bilişlerin azaltılmaktadır.

Bazı durumlarda hastanın geliş hikayesi ve diğer bulgularla birlikte depresyon ön tanı olarak düşünüldüğünde, tanıya ilişkin semptomları ortaya çıkarabilmek adına bazı sorulara ağırlık verilebilir. Örneğin ruhsal rahatsızlığının bileşenleri olarak fizyolojik süreçler (Uykuda bozulmalar, iştah azalması veya kilo kaybı/alımı vb.), duygular (umutsuzluk, çökkünlük, üzüntü vb.), düşünceler ve hastanın sosyal çevresi değerlendirme seansında analiz edilir.

Buna ek olarak, belirli test ve ölçeklerden de yararlanılabilir. Örneğin, hastanın depresyon düzeyini ölçmek için kullandığımız Beck Depresyon Ölçeği veya intihar/ölüm riski taşıyorsa Beck Umutsuzluk Ölçeği gibi.

Terapinin bir diğer önemli tarafı danışanın yanlış inanışları ve otomatik düşüncelerini saptayarak bunları fark etmesine yardımcı olmaktır. Depresif hastalar otomatik bir şekilde olumluyu gözardı etme eğiliminde olduklarından bunlar keşfedilip devamlı olumlu yaşam olayları vurgulanarak desteklenebilirler, güçlü yanları ortaya çıkarılabilir. Bunu da ev ödevleriyle destekleyebiliriz, danışanı harekete geçirecek planlar yapılabilir. 


Uzman Klinik Psikolog & Aile Danışmanı Aylin KAŞKO
AYKA PSİKOLOJİ MERKEZİ
(Yazının her hakkı saklıdır, izinsiz kopyalanamaz.)


Copyright © 2025 Ayka Psikoloji - All Rights Reserved.


Powered by

This website uses cookies.

We use cookies to analyze website traffic and optimize your website experience. By accepting our use of cookies, your data will be aggregated with all other user data.

Accept